Eski bir Türk içkisi olarak kımız, bugün için Türkiye, Azerbaycan gibi ülkelerde değerini yitirmiş olsa da, Kazakistan, Kırgızistan gibi bize daha uzak(!) olan Türk yurtlarında gözde içkilerdendir. At sütünden elde édilen bu içki, eskiden daha değerliydi. Ülkeye gelen élçilere sunulur, büyük toplantılara bunuñla soñ vérilirdi.
Ant içme diye kullanageldiğimiz déyim kökü de kımız ile ilişkilidir. Eskiler, söz bağlarken ant içme töreni yaparlardı. Bu törende, karşılıklı söz veren kişiler, içine kımız koyulmuş kaba, kanlarından damlatır soñra da sırayla içerlerdi. İçtikten soñra da Gök girsin, kızıl çıksın! dénirdi ki, sözü bozanıñ éğnine gök öñlü kılıç girsin, kaz kızılına boyanıp çıksın.

Kan damlatılmış kımız karışımına ant dénirdi, dolayısıyla töreniñ adı olan ant içme buradan gelir. Bununla birlikte, antlaşma dédiğimiz kavram da, yine bu kökene dayanmaktadır.
Bugün için yalnızca sözde kalan bu gelenek, damga betimlemesine de yansımıştır; bir yuvarlak içinde üç beñek azı tek beñek ile gösterilmiştir. Yuvarlak ile kap simgelenirken, beñeklerle de kan damlaları betimlenmiştir.
http://turkcesivarken.com/turk-damgalarinin-kokeni/