İlim adamlarının da siyasetçiler kadar halk dalkavukluğu dediğimiz popülist davrandığı günümüzde; şükürler olsun ki, helal süt emmiş bir memleket evladı, üstelik en hassas konulardan birinde, gerçekleri takır takır sıraladı. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar atasözü hesabı, bazı Kürtler'in aslında Türkmen, bazılarının da Ermeni kökenli olduğunu söyleyen Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu da fincancı katırlarını ürkütüp karşısına aldı.
Önce, Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu'nun, Kayseri'de düzenlenen "Türk tarihi ve kültüründe Avşarlar" konulu sempozyumda söylediği ve medyanın ağırlıklı kısmı ile dinlediğini anlamayan, çarpıtanların hop oturup hop kalktığı o tespitleri özetleyelim:
"-Ben 'Bütün Kürtler Türk'tür' demedim. Ama, belgelere göre, bazı Kürtler'in, Osmanlı arşivlerindeki kayıtlarıyla soylarının ortaya çıktığı söyledim. Mesela, tehcirden (sürgün) kurtulmak için kendini Kürt Alevi olarak tanıtan pek çok Ermeni vatandaşımız var. Yapısal olarak ve kaynaklara göre, Türkmen asıllılar var. Merak edip gelen ve soyunu öğrenmek isteyen Kürtler'in içinde, 24 Türk boyundan birine mensup çıkanlar çok fazla...
Ben bunlardan bahsettim. Belgesiz ve bilgisiz konuşmam. Tersini öne süren ve karşı çıkanların bilimle alakalarını da halkımız bilir."
Belge ve bilgiler ortada
Görüyorsunuz, lafa gelince herkesin " Birlik-beraberlik, demokrasi, düşünce hürriyeti, akademik duruş" dediği Türkiye'de belge bilgiye dayalı böyle konuşan bir profesöre, yargısız infaz yapılmak isteniyor!
Kimlikleri herkesçe bilinen bazı dernek ve vakıf başkanları ile yöneticileri, siyasetçiler, hatta tarihçi bile olmayan, uzmanlık sahalı farklı kimi bilim adamları Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu'na veryansın ediyorlar.
"-Irkçılık yapma, istifa et" diyenler de var, bağımsız seçilen milletvekilleriyle TBMM'de grup kuran DTP gibi "Bölücülük yapıyor" suçlaması yapanlar da...
Allah'tan; yaşı, tecrübesi, bilim dünyasındaki kariyeri, sayısız eserleri, kılı kırk yaran tahlil ve araştırmacılığı, meslektaşları arasındaki saygınlığı ve hassasiyetleriyle bilinen Halaçoğlu Hoca, bu tür kolpalara, aba altından sopa göstermelere pabuç bırakacak adam değil! İnandığının arkasında yiğitçe duracak, tek başına kalacak olsa da bilim adına doğruları haykırmaya devam edecek bir tarihçi. Ülkesini, milletini ve coğrafyasını sevmekle kalmayıp sorumluluğu gereği hizmetini de her an sürdüren bir insan...
Popülist tarihçiler utansın
Ve de en önemlisi; Prof. Dr,. Yusuf Halaçoğlu, tarihi belgeleri, arşivleri tahrif etmeden, yakıp yıkmadan, çarpıtmadan, üstelik bütünün parçalarını da dikkatle ezenli tesnif ederek, birlikberaberliğimize katkıda bulunuyor.
Ne suretle olursa olsun; yalandan veya inanarak birlikberaberlik nutukları atanlar, ayrımcı olmayıp bütünleştirici davranın Hoca' yı eleştirmemeliler. Eğer, belgesiz, kayıtsız ve bilgisiz konuşuyorsa, hep birlikte tepki gösterelim ama; Prof. Dr. Halaçoğlu öyle biri olmadığına göre açık desteği hak ediyor.
Buna rağmen, halk dalkavukluğu dediğimiz popülist yaklaşımı tarihe bile mal eden Prof. Dr. Unvanlı bir çok kişi kulağının üstüne yatmış seyrediyor. Kimi, hafızasını kaybetmiş ağırlıklı medya ile ters düşmemek, kimi sivil toplum yöneticisi diye fink atan ağzı bozuklarla bozuşmamak, kimi de boşalan yere balıklama atlamak için bekliyor.
Onlar, Osmanlı padişahlarının saraydaki cinsellik hikayeleri ile milleti avutup Atatürk' ün rakı sofraları ve kadınları ile medyatik prim yaparken, Halaçoğlu gibiler, milletin varlığı ve bütünlüğü için risk alıp hem atalarına, hem de Atatürk'lerine layık gayretteler. Irkçı ve etnikçilerin gerçek yüzlerini bir defa daha görmemize vesile olduğu için Halaçoğlu' na şükran sunuyoruz.
2 Ağustos 2007 Nazif Okumuş